Tüm engellemelere rağmen azimle çalışacağız
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem: “Zamanında atıl bir şekilde bulunan bu yerin yeniden hayat bulması, ilçemizin geleceği ve çiftçimize destek olma anlamında çok büyük bir adımdır. Bu süreçte bizlere en büyük desteği veren ve bu tesisin yeniden faaliyete geçmesinde öncülük eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey'e emeklerinden ve katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Bugün bu açılışla birlikte sadece bir tesisin kapılarını açmıyoruz. Aynı zamanda ilçemizin gelişimine katkı sağlayacak, istihdam yaratacak ve yerel ekonomiyi canlandıracak yeni bir dönemin başlangıcına adım atmış oluyoruz. Hemşehrilerimize verdiğimiz sözleri, bu hizmet döneminde Büyükşehir Belediyemizin de destekleriyle bir bir yerine getireceğiz. Tüm olumsuz ekonomik koşullara ve engellemelere rağmen, azimle ve büyük bir gayretle hep birlikte çalışacak ve birlikte kazanacağız. Birlikte daha güzel yarınlar inşa etmek dileğiyle, tesisimizin ilçemize ve halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.
Çiftçinin toplam tarımsal borcu 784 milyar TL
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal: “Tarım, insan yaşamının her alanında var olan, toprak ve su ile doğrudan ilişkili bir kavramdır. Son zamanlarda tarım sektöründe önemli gelişmeler yaşandı. Özellikle Mustafa Kemal Paşa ve Karacabey, domates üretiminin merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Burada, zorluklara rağmen mücadele eden çiftçileri selamlamak istiyorum. Tarımda sürdürülebilir bir kalkınma için sadece büyükşehir belediye başkanlarının ve Tarım AŞ'nin çabaları yeterli değil. Su, Karacabey ve Kemalpaşa'nın sulama suyu kalitesi büyük önem taşıyor. Eğer su kirli geliyorsa, bu sorunları çözmek için geniş bir tarımsal kalkınma projesine ihtiyacımız var. Türkiye'de 85 milyon dönüm sulanabilir tarım alanı bulunmakta. Bu alanların yaklaşık 75 milyon dönümünün sulandığı belirtiliyor. Ancak, sulama sistemleri ve su kalitesi gibi temel sorunlar devam ediyor. Kapalı sistemlerin eksikliği ve analiz yapılmaması gibi sorunlar, çiftçilerin elektrik ve suya yılda 60 milyar TL harcamasına neden oluyor. Çiftçilerin para kazanabilmesi, ülke ekonomisine katkı sağlaması açısından kritik. Ancak, tarımsal destekleme bütçesi 135 milyar TL olarak belirlenirken, aynı hükümetin faize 1 trilyon 950 milyar TL ödediği görülüyor. Bu da çiftçilerin desteklenmediğini, aksine zor durumda bırakıldığını gösteriyor. Çiftçinin toplam tarımsal borcu 784 milyar TL. Bu borç, 2002 yılından bu yana 330 kat artmış durumda. Desteklemeler ise yalnızca 31 kat artış göstermiştir. Bu durumda, çiftçiler sürekli zarar etmekte ve bu zararı kredilerle kapatmaya çalışmaktadır. Çiftçiler, tarımsal üretimlerini sürdürmesine rağmen ekonomik açıdan büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu sorunların çözümü, tarımsal politikaların gözden geçirilmesini ve çiftçilere daha fazla destek verilmesini gerektiriyor.
Siyasetçi olarak bu durumdan utanıyorum
Bugün burada olmamızın çok önemli bir nedeni var. Bu kadar insan, dost, kamu yöneticisi, çiftçi ve siyasetçi bir aradaysa, bu durumu iki açıdan değerlendirmek gerekiyor. Projenin, Bursa, Karacabey ve Kemalpaşa için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Koca bir devletin, bu ülkenin çiftçisini daha ucuz kaynaklar üzerinden desteklemeye dönük bir projeyi bu kadar sahiplenmesi, düşündürücü. Ben bir Ziraat Mühendisiyim, aynı zamanda bir çiftçi ve milletvekiliyim. Siyasetçi olarak bu durumdan gerçekten utanıyorum. Bu proje, ihtiyaçları karşılama açısından büyük bir öneme sahip. Ülkeye, siyasete ve yöneticilere verdiğim mesaj açısından da son derece kritik. Bu proje, Türkiye’nin tarım gerçeğini ve yönetenlerin nasıl düşünmeleri gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Aynı zamanda, belediyelerimizin tarıma dair yaptığı önemli çalışmaları da gözler önüne seriyor. İktidarın baskılarına rağmen, SGK borçları ve diğer sorunlarla mücadele eden belediyelerimiz, sizlerin destekleriyle dimdik ayakta duruyor ve hizmet etmeye devam ediyorlar. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, kıymetli ilçe belediye başkanlarım, hepinizi kutluyorum." dedi.
Bizler bunlarla yetinmiyoruz
Açılış öncesi açıklamalarda bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “ Bizler göreve geleli 9 ay oldu. Diyeceksiniz ki, “Dokuz ay çok.” Ancak ben, yirmi yıllık belediye tecrübem var. Arkadaşlarımızın da tecrübeleri var. Altı ayda belirli bir noktaya getiririz dedik. Meclis üyelerimizle birlikte, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde geçmişle ilgili birçok konuyu toparlayarak, önümüze bakıp koşmaya devam edeceğiz dedik. Ancak baktık ki, her konuyu ele aldığımızda yeni bir sorun çıkıyor. Ama inşallah yılbaşına kadar birçok sorunu tedavi ederek, önümüze bakarak koşmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar durmadık. Hem sizlerin hem üreticimizin hem de Bursalıların hizmetkârı olarak gece gündüz sorunları çözme konusunda altyapı ve üstyapı alanlarında müdahaleler yaptık ve hizmetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu nedenle tüm çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bugün burada çok önemli bir açılışın arifesindeyiz. Hemen birazdan açılışı gerçekleştireceğiz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman çiftçimizin yanında olduk ve tarımı desteklemek için birçok projeyi hayata geçirdik. Bugün de çiftçilerimizin modern sulama tekniklerini desteklemek amacıyla önemli bir adım atıyoruz. Biliyorsunuz, bir süre önce barajlarımızdaki su seviyeleri çok düştü. Su kaynaklarımızın korunması ve en iyi şekilde değerlendirilmesi için bu tesisin anlamı çok büyük. Maksimum verim almayı hedefliyoruz. Bizler bununla da yetinmiyoruz. Bugün burada Yassı ve Yuvarlak Boru Fabrikamızı açıyoruz. Ayrıca, yakın zamanda sıvı gübre fabrikasına da başlıyoruz. Çiftçilerimize müjdemiz olsun; bunu da inşallah faaliyete geçireceğiz.
Stratejik anlamda tesislerin önemi ortaya çıkmaktadır
Ülkemizde su kaynaklarının %77'si tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu nedenle suyun verimli kullanımı ve modern sulama tekniklerinin uygulanması, özellikle tarımsal üretimde zorunluluk haline gelmiştir. Küresel iklim değişikliği de önemli bir faktördür; havalar sıcak gidiyor ve Aralık ayının sonuna gelmemize rağmen hâlâ kar görmedik. Bu durum, dünya genelinde yaşanan önemli bir iklim değişikliğini göstermektedir. Önümüzdeki süreci planlarken bu durumu dikkate almalıyız. Stratejik anlamda tesislerin önemi de ortaya çıkmaktadır. Sadece büyükşehirlerin ve belediyelerin bu konuda yeterli olup olmadığını sorgulamak gerekir; devlet de katkı sağlamalı ve destek vermelidir. Son iki ayda 730 milyon lira kesildi. Bu para, Bursa'nın kalkınmasına katkı sağlayacak bir miktardı ve ticari hacmin 3 milyar lira olmasını sağlayabilirdi. Ancak bu kesinti Ankara'dan geldi. Bizim dönemimizin borcu yok; Allah'a şükür, borçlarımızı tıkır tıkır ödüyoruz. Biz yine kapattığımız muslukları çiftçilerimize, üreticilerimize ve vatandaşlarımıza açarak hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Kesintilere rağmen, bu hizmetleri gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca, tesisimiz damla sulama üretimi ve gübre dolum dağıtım işlemlerini de gerçekleştirecek. Ürettiğimiz borular, %100 geri dönüşümden elde edilecektir. Bu fabrika, sadece çiftçilerimize destek olmakla kalmayıp, çevreye de önemli katkılar sağlayacaktır. Topladığımız geri dönüşüm materyallerini fabrikaya götürerek ham maddeye dönüştürüyoruz. Bu açıdan çevrecilik de son derece önemlidir.
Temmuz suyuda bahçelerinize taşınacak
Bahçelerinizde bulunan eski hortumları ve boruları geri dönüşüme katarak üretimimize katkı sağlamanız son derece anlamlı olacaktır. Bu nedenle, sizlerden bu eski ve kullanılmayan malzemeleri getirmenizi bekliyoruz. Hurdaya dönmüş olanları burada değerlendirerek, çevreye de destek vermiş olacaksınız. Biz burada, sizlere destek olacak tüm üretimleri gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, hem suyumuzu tasarruflu kullanmış olacağız hem de maliyetleri düşüreceğiz. Çevreye büyük bir katkı sağlayacak ve topraklarımızı atık kirliliğinden korumuş olacağız. Ayrıca, modern sulama borularına sahip olmanın yanı sıra, Temmuz suyu da bahçelerinize taşınacak. Ürettiğimiz değerlerle birlikte, verimliliğiniz artacak ve gelirleriniz çoğalacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, birçok destek sağladık; tohum, pideci gibi çeşitli yardımlar yaptık. Önümüzdeki yıllar için de projelerimiz var. Bu projeler, sadece ürettiğiniz değerlerin pazar payını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda satış grafiklerinizi yükseltecek ve köylülerimizin gelirlerini artıracaktır. Ben de bir çiftçi çocuğuyum ve tarlada çalıştım. Tütün kurutma, sebze ekme gibi işler yaptım. Bu nedenle, çiftçinin ve köylünün ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Zamanında tütün sattık, şimdi ise daha verimli ve kazançlı bir geleceğe adım atmak için birlikte çalışmalıyız. Bursa'nın doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine, çiftçimize sahip çıkmak ve onların sorunlarıyla birebir ilgilenmek benim sorumluluğum ve görevim. Çünkü ben bir çiftçi çocuğuyum ve sizlerin de yanındayım. Çiftçilerimizin gelirleri ne kadar yüksek olursa, çocuklarımız burada, köyde ve ilçemizde mutlu, huzurlu bir şekilde, geleceğe güvenle bakarak yaşamlarını sürdürebilir. Aksi takdirde, çocuklarımızı kente kaybettiriyoruz ve kalitemizi düşürüyoruz. Bu nedenle yapacağımız destekler ve katkılar, sizler için son derece önemli. Hepimiz için ve geleceğimiz için kritik bir öneme sahip." ifadelerini kullandı.