Kongreye Bursa halkı tarafından yoğun katılım sağlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sahneye çıkmadan hemen öncesinde telefon fenerleri açılarak ‘Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi’ şarkısı söylendi.
Bursa'nın kalbimizde ki yeri değişmez
Kongre açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Bursa, Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehridir. Bursa, Balkan şehirlerinden Kafkas şehirlerinden, Şam'dan Halep'ten buraya sığınan kardeşlerimizle doludur. Bu kardeşlerimiz, Bursa'da güven ve huzur içinde bir arada yaşıyor. Rabbim, Bursa'yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun. AK Parti Bursa 8. İl Kongremiz, davamıza ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum. Teşkilatımızın hangi kademesinde olursa olsun, dava arkadaşlarımıza kalpten teşekkür ediyorum. AK Parti, bir erdemliler hareketi olmanın yanı sıra, aynı zamanda bir refah simgesi olarak devam etmiştir. Durmak yok, yola devam! Gönül bahçemiz, dalı sendedir Bursa. Aydınlığa sığınan ışık sendedir Bursa. Görürse yolun, sendedir Bursa. Seni gören yıldızı bekler. Ay bekler, doğu, batı, kuzey ve güney beklerdik. Gaziler sevdası Orhan Bey bekler. İlim sendedir Bursa. Şiir şehrimiz, medeniyet şehrimiz. Kurucu aklın sanata dönüştüğü kültür şehrimiz Bursa'da olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sınırlar değişir, zaman değişir. Ama Bursa'nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez.” ifadelerini kullandı.
Bursa kendisine meftun eden bir şehirdir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının devamında: “Bugüne kadar emektarlarımızın tecrübesini, gençlerimizin dinamizmi ile birleştirerek siyasi bir süreç yürüttük. Bu çatı altında aynı ideallere inandığımız ve herkesle beraber yol yürüdük. Yeni isimlerle teşkilatımızı güçlendirirken, yokluk zamanlarında elbisesi tozlanmış, ayakkabısı tozlanmış, sırf bu kutlu dava için varını yoğunu sarf etmiş Ayşeleri, Ömerleri unutmayacağız. Gelmeyen biz gideceğiz, aramayanı biz arayacağız. Yorulanı biz yüreklendireceğiz. Partimizi Bursa'da her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa biz yapacağız. Tüm vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü size hatırlatayım: "Evde oturan ölüdür." Merhum Neşet Ertaş’ın dediği gibi, "Aşk ile çalışan yorulmaz; ne zaman öldüysem, o zaman yoruldum." Bizim de yapmamız gereken işte budur; il ilçe binasında oturmayacak, sürekli sahada olacağız. Bugün gençlik bir başka güzel. Sokakta, çarşıda, pazarda, caddeden insanlarımızın arasında olacağız. Bursa teşkilatımız ile birlikte diğer kongresini yaptığımız teşkilatımızla çalışmalarını bekliyoruz ve her birinize şimdiden teşekkür ediyoruz. Bursa, insanın ruh dünyasını zenginleştiren ve herkesi kendine meftun eden bir şehirdir. Bursa, üretimin ve ekonominin de şehridir. Kongremizden sonra ülkemize değer katan fabrikaların açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa sanayisi, yurtdışında da göğsümüzü kabartıyor. Bursa sanayisi, dünyanın dört bir yanına ürün ihraç ediyor. Bursa'yı her alanda destekledik ve geliştirdik. Rusya-Ukrayna savaşı ile belirsizlikler daha da arttı ve biz de ekonomi, döviz kuru ve hayat pahalılığı ile etkilendik. Bilhassa işçi, memur, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bunu daha fazla hissetti. Gerek iktidar gerek Cumhur İttifakı olarak, hiçbir insanımızın sorunlarına kulak tıkamadık. 85 milyon vatandaşımızın derdini, talebini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz. Bizim siyasetimiz, hizmet ve eser siyasetidir. Bizim siyasetimiz, milletimize karşı dürüst olma ve şeffaf olma siyasetidir. Türk milletine borcumuzu layıkıyla ödeyeceğiz. Sırf günü kurtarmak için verilen ve sonra unutulan sözler, bu ülkeye ve siyaset kurumuna zarar verdi. "Benden sonrası tufan" diyenler, bu ülkeye zararlar ve hasarlar bıraktı. AK Parti olarak bu ucuz siyaset tarzlarını 2002’den beri elimizin tersiyle itiyoruz. Türkiye ve milletimiz için en iyisini yapacağız dedik ve duruşumuzdan asla taviz vermedik. Siyaset kurumuna güveni biz tesis ettik. Ekonomisi adeta deprem geçiren bu ülkeyi dirençli hale biz getirdik. Türkiye tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. 22 yıl önce hayal olan reformları biz geliştirdik. Dünyada az sayıda yıldızlı bayrağı, Türkiye’yi güven veren bir hale getirdik. Milletimizi enflasyona karşı ezdirmeyeceğiz ve enflasyonu en aza indireceğiz. Adımlarımızı sağlam atarak yaptık ve bugünde aynı prensiplerle hareket ediyoruz; tüm Türkiye'nin refahını düşünüyoruz. Ülkemizde de enflasyon, tüm kötülüklerin anası konumundadır. Açgözlülüklerin keyfi alışkanlıkları, bizim işimizi zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayanların da üstesinden geleceğiz. Milletimiz, fahiş fiyatları boykot etmeli ve bize bildirmelidir.
Çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları gerçekleştireceğiz
Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. İki bin yirmi beş bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecektir. Bu adımı atacağız. Bu, bizim artık olmazsa olmazımız. Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, hiç şüphesiz son günlerin en çok tartışılan konusu, yirmi iki bin yüz dört lira olarak belirlenen asgari ücrettir. Çatladı, kusura bakmasın. Çatlasanız da patlasanız da, biz atacağımız adımları gerçekleştireceğiz. Kitabını yazarak yüzde otuz artış yapılacağını, Merkez Bankamızın iki bin yirmi beş yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse, bu bizim de evelallah içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan bir rakamdır. Belki birilerine göre bir fark değildir ama rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturdu. Bu, istihdam, enflasyon ve gelir arasında dengeyi gözeten bir makamdır. Biliyorsunuz, asgari ücret, çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eder. İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin; onların önünü kesen yok. Bizler, "Sen niye bu karar verdin?" demiyoruz. Biz tabanı belirledik. Daha fazla vereceğiz, ben yok mu? Cebine müdahale eden yok. Gelişmiş ülkelerde saat ücreti şeklinde belirlenen bu rakam, Türkiye'de aylık maaş olarak uygulanmaktadır. Bilhassa büyük şehirlerimizde yaşayan kardeşlerimizin, asgari ücretin üzerinde rakamlara çalışması gerekiyor. Şu anda elli bin, altmış bin asgari ücret alan işçiler bunlara müdahale ediyor. Hayır. Ayrıca, çalışanlarımız yol, yemek ve sahil isimleri altındaki ödemelerle birlikte fiilen çok daha yüksek bir müjde koydu. Buna rağmen, biz tüm hesaplarımızı asgari ücret alan bir kişinin hayatını rahatça idame ettirebilmesini temin edebilecek şekilde yapıyoruz. İstihdamda bir kayıp ve gerileme yaşanmasını da arzu etmiyoruz. Çünkü Türkiye'nin rekabet gücünün korunması gerekiyor. Rekabet gücünde bir azalmanın veya istihdam kaybının faturasını sadece işçi ve işveren değil, millet olarak hepimiz öderiz. Asgari ücret meselesinin bu gerçekler ışığında değerlendirilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağına inanıyorum.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz
Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa, iki bin yirmi beş enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyon, Haziran ayından beri istikrarlı bir şekilde düşüş yaşıyor. İnşallah bu düşüş, iki bin yirmi beş yılında daha da hızlanacak. Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa, tabii ki biz de buna kayıtsız kalmayacak, gerekli değerlendirmeleri yaparız. İnancımız odur ki buna gerek kalmayacak. Ama biz, enflasyonu daha da düşürerek sadece asgari ücretleri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini yükseltmeyi ve fiyatları stabil tutmayı istiyoruz. Şunu da söylemek isterim ki, özellikle son birkaç yılda, ekonomik programımızın ve küresel rekabet gücümüzün riske atma pahasına asgari ücrette tarihimizin en yüksek artışlarına gittik. Asgari ücret, iki bin yirmi üç yılı Temmuz-Aralık döneminde on bir bin dört yüz iki lira, yani o günkü kurla dört yüz otuz sekiz dolara tekabül ediyor. İki bin yirmi dört yılı Ocak ayında on yedi bin iki yüz lira, yani o yeni kurla beş yüz yetmiş beş dolara yükseldi. İki bin yirmi beş yılı için yirmi iki bin yüz dört lira, döviz bazında altı yüz yirmi dokuz dolara çıkacak. Asgari ücreti, Asya ülkelerinin tamamından daha yükseğe çıkarmamıza ve döviz bazında neredeyse Avrupa seviyesine yaklaştırmamıza rağmen, arzu ettiğimiz sonuca varacağız. Bunun temel sebebi yüksek enflasyon ve kimi alanlarda onu da aşan fırsatçılık ve fahiş fiyat artışlarıdır. Enflasyonu fiziki olarak düzelttikten sonra bazı şeyleri konuşma ve çözüme kavuşturma imkânına kavuşacağımız açıktır. Milletimizden sabır, metanet ve ekonomik programımıza güçlü destek bekliyoruz. Sebebi işte budur. İnşallah iki bin yirmi beşi hedeflerimize uygun şekilde tamamlayarak, son yıllardaki sıkıntılarımızı tarihe gömeceğiz. Eski bir atasözü der ki: "Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz." Biz bugün bu fedakarlıkları yapacağız ki, önümüzdeki yıllarda rahata kavuşalım. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve AK Parti'nin lideri olarak, milletime güveniyorum. Ülkeme güveniyorum. Bursa'mıza güveniyorum. Teşkilatımıza güveniyorum. Rabbim hepinizden razı olsun.
Bursa’ya yapılan plan ve projeler
Güncel verilere göre, son yirmi iki yılda toplam yedi yüz seksen beş milyar liralık kamu yatırımı gerçekleştirdik. Bu yatırımlar arasında adalet alanına altı milyar lira, eğitimde altmış milyar lira, gençlik ve sporda yedi milyar lira, sosyal yardımlarda doksan yedi milyar lira, sağlıkta yirmi üç milyar lira, Çevre ve Şehircilik'te yüz yirmi dört milyar lira, ulaştırmada iki yüz otuz milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil altmış milyar lira, sanayi ve teknoloji alanında üç milyar lira, enerji sektöründe kamu ve özel toplamda yüz yirmi milyar lira, kültür ve turizmde üç milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam yirmi sekiz milyar lira yatırım yapıldı. Bursa'da ikinci devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesi'ni faaliyete aldık. Ayrıca, kırk üç bin kişilik kapasiteli bir stadyumla birlikte toplam seksen altı adet spor tesisi inşa ettik. Şehrimizin en önemli markalarından biri olan Bursaspor, bu yıl kaygıyla da olsa iyi gidiyor. Evindeki hemen her maçını kapalı tribünde oynayan takımımız, taraftarlarıyla muhteşem bir birliktelik yakaladı. İşte bu birliktelik sayesinde Bursaspor, namağlup birinci olarak ilk devreyi tamamladı. Bursaspor'u ve taraftarlarını tebrik ediyorum. Şehrimize toplamda dört yüz kırk dokuz yataklı, bin dokuz yüz hastane dahil doksan üç adet sağlık tesisi kazandırdık. Yatırım bedeli iki buçuk milyar lira olan bir tesisimizin yapımı sürerken, on sekiz sağlık tesisimizin ise ihale, proje ve arsa aşaması devam ediyor. TOKİ ile Bursa'da toplam yirmi sekiz bin yüz on dokuz konut projesini hayata geçirdik. Bu konutların yirmi dört bin yüz doksan altı adedini tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Üç bin dokuz yüz yirmi üç konutun ise yapımına devam ediyoruz. Bursa'da on bir adet millet bahçesi projemiz bulunmaktadır. Bunlardan yedisini tamamladık; birinin yapımı sürüyor, üçü ise proje aşamasındadır. Bursa'ya iki yüz kilometre bölünmüş yol yapılmıştır. Biz buna dört kırk beş kilometre daha ekleyerek bölünmüş yol mesafesini altı yüz beş kilometreye çıkardık. Yenişehir-Bilecik yolu, Orhangazi, İznik yolu, Çalı yolu, Keles, Gemlik, Armutlu, Dursunbey, Tavşanlı, İnegöl ve Domaniç yolu gibi yirmi altı kara yolu projemizin çalışmalarına devam ediyoruz. Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli hızlı tren hattının yapımı sürmektedir. Osmaneli-Bursa kesiminin iki bin yirmi altı sonu itibarıyla, Bandırma'ya ulaşan tüm hattı ise iki bin yirmi sekiz yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bu sayede, Ankara-Bursa ve İstanbul-Bursa arası seyahat süreleri hızlı trenle iki saat on beş dakika olacak. Altı kilometre uzunluğunda dört istasyondan oluşan Bursa Emin Yüksek Hızlı Tren, şehir hastanesi ve metro hattının yapımı sürüyor. Şehrimize sekiz yeni organize sanayi bölgesi, dört endüstri bölgesi, iki teknokent, yüz otuz beş araştırma-geliştirme merkezi ve otuz iki tasarım merkezi kurduk. Milletimin bizimle olduğu müddetçe inşallah daha fazlasını yapacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.” ifadelerini kullandı.