Bursa ayrı bir maneviyata sahip
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasının devamında: “Bursa, ilk geldiğim andan itibaren beni etkileyen büyük bir şehir. Şanlı Uludağ'ın gölgesinde kurulan Osmanlı başkenti, ayrı bir maneviyata sahip. Osmanlı'nın en önemli şehirlerinden biri olmuştur; sadece başkent değil, aynı zamanda otomotiv, tekstil ve birçok sektörün merkezi konumundadır. Ancak, hak ettiği yerde değildir. Veriler de bunu göstermektedir. Bu bağlamda, başkanımızla birlikte her iki şehrin ve Türkiye Belediyeler Birliği'nin deneyimi üzerinden dayanışmayı artıracak bir masa kuracağız. Mustafa Bozbey Başkanımız, aynı zamanda Marmara Belediyeler Birliği Başkanı olarak bu sürecin önemli bir parçasıdır. Temel amacımız, bu ülkenin kalkınmasını sağlamak ve milletimizin refahını artırmaktır. Fakirlik, yoksulluk ve işsizlikle değil, zenginlik ve huzurla bakmalarını sağlamak için buradayız. Dayanışma çabamız, sadece aynı partinin iki belediye başkanı arasında değil; siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, tüm belediye başkanlarıyla diyalog kurarak gerçekleştirdiğimiz bir çabadır. İktidar, milletin iradesiyle göreve gelmiş olan herkesin ortak sorumluluğudur. Mustafa Bozbey dostum da, ben de bu görevi halkın onayıyla üstleniyoruz. Demokrasi, halkın iradesine saygı göstermeyi gerektirir. Bir hafta on gün önce İmralı'dan açıklama yapan akıl, bugün Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanını gözaltına alıyor. Bu kişi, İstanbul Esenyurt'ta yaşayan bir bilim insanıdır. Hacettepe Üniversitesi'nden felsefe mezunu olan bu insan, ülkemizin üniversitelerinde profesörlük yapmış, dekanlık görevlerinde bulunmuş, Van'dan Hakkari'ye, Ankara'dan Isparta'ya, Mersin'e ve Şanlıurfa'ya kadar birçok üniversitede görev almış bir vatandaşımızdır.
İktidarın kurnazlıklarından bıktık
Bu iktidarın kurnazlıklarından bıktık. Çoğunluğa milliyetçi duygularla emanet edilen koltuğa müdahale edilmesinden de bıktık. Bu tür kurnazlıklara gerek yok. Bu yanlıştır. Sabah altısında bir belediye başkanını, bir bilim insanını evinden alıp götürmek, hukuka aykırıdır ve herkes bunu bilir. Belediyenin başkanı zaten saat dokuzda mesaisine gidecek. Ancak, algı yaratmak için yargıyı ve siyaseti kullanan bir anlayışın bu ülkede artık iktidarı bırakma vakti gelmiştir. Bu kadar net. Milletin arasında olmayan bir akıl, zenginlik hayali kuruyor. Gerçek şu ki, millet yoksullaştı. Fakirliği, yoksulluğu unutturmak için algı operasyonları yapılıyor. Yazıktır, günahtır. Bu memleketin demokrasiye ihtiyacı var. Dün Atamızın bize emaneti olan cumhuriyetin yıl dönümünü kutladık. Yüz bir yıl önce Atatürk ne dedi biliyor musunuz? Bu ülkeye eşitlik ve adalet getireceğim dedi. Ancak, yüz bir yıl sonra siz eşitliği, adaleti ve demokrasiyi bertaraf etmeye çalışıyorsunuz. Döndürdüğünüz bu atmosferi temizleyecek kadrolar burada. Hep beraber bunu yapacağız. Bize hukuksuz ve usulsüz hareket edenlerin bir adım geri atacağımızı düşündüğünü biliyoruz; ama bizim derdimiz makam mevki değil. Bu memleketin insanlarının iyi olması.
Türk Kürt diye ayırmaya çalışanların karşısındayız
Buradan, Osmanlı’nın baş şehri Bursa'dan söz veriyorum: Son damlasına kadar bu memleketin iyi olması için çok çalışmalıyız. Huzura, adalete ve vicdana ihtiyacı var. Bu memleketi Türk, Kürt diye ayırmaya çalışanların karşısında duruyoruz. Seksen altı milyon insan, bu memleketin eşit hissedarlarıdır. Eski kökenine veya inancına bakmaksızın herkesin hakkını, hukukunu korumak, bizim gibi yöneticilerin görevidir. Türkü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Boşnak'ı herkes görüyor. Herkes bunların hesabını verecek. Uydurma davalar, uydurma hakaretler ve asılsız ithamlar, siyasetten uzaklaştırma çabaları ve açılan mahkemeler... Hiçbiri bizi yıldıramaz. Biliyor musunuz? Bizim haritamızda siz varsınız. Ancak siz, milletin derdinde değilsiniz." ifadelerinde bulundu.