Önleyici Hukuk Nedir?
Hayat türlü türlü risklerle mücadele edilen bir patika gibidir. Bu riskler kimi zaman kendisini vücut üzerinde sağlık sorunları olarak kendisini gerçekleştiriyor, kimi zaman ekonomik düzlemde kendine yer buluyor. Risklerin hayat bulduğu, zararın meydana geldiği anda ise kurtarıcılar aranmaya başlanıyor. Bu yazımızda hayatımızın her alanına sirayet eden hukukun, barındırdığı risklerin zarar meydana getirebilme potansiyeli ve bunun önüne geçilmesini sağlayan önleyici hukuk uygulamasından söz edeceğiz.
Düzenli check-up diğer bir ifade ile sağlık taraması artık pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Bu sağlık taramaları sayesinde pek çok hastalık henüz gelişim göstermeden önlenebiliyor. Kişinin hukuksal varlığı da tıpkı bedeni gibi sürekli risk altındadır. İşte önleyici hukuk uygulaması burada devreye giriyor. Kişinin bir hukukçuya düzenli olarak başvurması ile tıpkı sağlık taraması yapılmasına benzer şekilde kişi üzerindeki hukuksal riskler önceden tespit edilerek kişinin zarara uğraması önleniyor veya uğranacak zarar en aza indiriliyor.
Günlük yaşantı içerisinde sürekli hukuksal işlemler yapıyoruz. Yapılan bu işlemlerin hukuki bir yanı olduğunun çoğu zaman farkında olmuyoruz. Örneğin marketten bir kilo süt alınması ile bir satış sözleşmesi gerçekleştiriyoruz. Bu işlem aynı zamanda tüketici işlemi olabiliyor. Sütün bozuk çıkması ise sözleşmeye aykırılık oluşmasına sebebiyet vermiş oluyor. Bozuk çıkan sütün markete iade edilmesinde çok da bir problem yok, ancak bozuk olduğunun fark edilmemesi ve sütün tüketilmesi halinde ciddi zararlar meydana gelebilir ve uzun yıllar sürecek bir yargılamanın kapıları açılmış olabilir. Basit bir süt alımı ile dahi meydana gelebileceklerin sınırı yok. Her gün süt alımı kadar basite indirgediğimiz benzeri pek çok hukuki işleme imza atıyor, açık veya örtülü rıza gösteriyoruz. Tüm bu süreçlerde ise genellikle danıştığımız bir hukukçu olmuyor.
Daha çarpıcı bir örnek verelim: İşçi çalıştığı işyerinde birtakım belgeler imzalıyor. İmzaladığı belgelerin içeriği hakkında bilgi ve fikir sahibi de olmuyor. İmzalamaması halinde ne olacağını da bilmiyor. Günün sonunda imzaladığı belgelerin kendisini bağlayıcı olacağından habersiz biçimde işine devam ediyor. İş işten geçtikten sonra haklarını ya tamamen ya da kısmen kaybetmiş oluyor.
Önleyici hukuk uygulaması tam da burada devreye giriyor. Günlük hayatın, iş hayatının, ticari hayatın kısacası hayatın her alanının hukuki açıdan irdelenmesi ve kişi üzerindeki hukuki risklerin henüz doğmadan ortadan kaldırılması, risklerin en aza indirilmesi uygulamasına önleyici hukuk uygulaması deniliyor. Ticari işletmelerde bu uygulama yaygın olsa da kişilerin kendi yaşantısında avukata danışma alışkanlığı maalesef yaygın değil. Zarar doğduktan sonra avukata danışma ise uzun yıllar sürebilecek bir yargılama sürecini beraberinde getiriyor. Şu halde siz de hayatınızın olağan akışı içerisinde düzenli biçimde bir avukata danışın, hukuksal riskleri en aza indirin.